Bitcoin’in en açık sözlü eleştirmenlerinden biri olan Peter Schiff, şaşırtıcı bir itirafla finans dünyasını şok etti: Bitcoin’i ilk duyduğunda satın almadığı için pişman. BTC’nin 110.000 $ seviyesini aşmasıyla birlikte Schiff’in yumuşayan tutumu, uzun süredir devam eden altına karşı kripto tartışmasında ince ama anlamlı bir değişime işaret etti.
“Bitcoin Almalıydım”
Altını amansızca savunması ve Bitcoin’i alenen kınamasıyla tanınan Schiff, 11 Haziran 2025’te X’e (eski adıyla Twitter) giderek pişmanlığını dile getirdi. “Bitcoin’i ilk öğrendiğimde satın almadığım için pişmanım” diye yazarak hem kripto hem de geleneksel finans topluluklarında yaygın bir tepkiyi tetikledi.
Bu ton değişikliği tarihi bir döneme denk geliyor: Bitcoin tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 111.980 dolara yaklaşıyor ve blockchain analizlerine göre uzun vadeli sahipleri günlük 930 milyon doları aşan kârlar kaydediyor. Schiff’in kabulü, gecikmiş olsa da, gelenekçilerin bile Bitcoin’in artan etkisini tamamen göz ardı edemeyeceğini gösteriyor.
Schiff yine de altını savunmaya devam ediyor. Bitcoin’in yüksek volatilitesinin onu güvenilmez bir değer deposu haline getirdiğini, buna karşın altının zaman içinde test edilmiş istikrarını koruduğu konusunda ısrar ediyor. Schiff’e göre temel görüşleri değişmedi, sadece bir yatırım fırsatını kaçırdı.
Max Keiser Geri Dönüyor
Bu anın sessizce geçmesine izin vermeyen Bitcoin evanjelisti Max Keiser, hızlı ve sert bir şekilde yanıt verdi. Bir dizi gönderide Keiser, takipçilerine Schiff’i birden fazla BTC kilometre taşında (1$, 10$ ve hatta 10,000$) uyardığını hatırlattı.
Keiser’in tonu, Schiff’ten “tarihteki en kötü para yöneticisi” olarak bahsettiğinde ve Porto Riko merkezli bankasının çöküşü de dahil olmak üzere geçmişteki finansal yanlış adımlarını Bitcoin’i reddetmesiyle ilişkilendirdiğinde daha sivri hale geldi. Çatışma kısa sürede kripto medyasında en çok konuşulan konulardan biri haline geldi.
Zincir Üstü Veriler Daha Büyük Bir Hikaye Anlatıyor
Tartışmaların ötesinde, Glassnode’dan alınan son veriler, uzun vadeli BTC sahipleri arasında – halihazırda rekor kârlar elde etmelerine rağmen – güçlü bir birikim eğilimi olduğunu ortaya koyuyor. Analistler bu davranışı, özellikle Bitcoin ETF’lerinden gelen kurumsal talebin artmasına bağlıyor. Rakamlar, Bitcoin’in artık bir kenar varlık değil, ana akım bir finansal araç olduğunu gösteriyor.
Turkish NY Radio kurumsal değişimleri ve kamuoyu duyarlılığını izlemeye devam ederken, bu bölüm daha geniş bir gerçeğin altını çiziyor: Bitcoin artık finansal söylemde isteğe bağlı değil, gerekli. İster dijital altın ister yeni bir parasal standart olarak görülsün, Bitcoin’in önemi artık yadsınamaz.